be worth

Results for "be worth"

English - Turkish Dictionary

be worth

 (English - Turkish Dictionary) :
1. -in kıymeti/değeri (belirli bir miktar) olmak; (belirli bir miktar) değerinde olmak: This candlestick´s worth approximately thirty million liras. Bu şamdanın değeri aşağı yukarı otuz milyon lira. This house is worth sixty billion liras. Bu evin değeri altmış milyar lira. 2. (birinin) mal varlığı (belirli bir miktar) olmak: He´s worth around fifty billion liras. Onun mal varlığı elli milyar kadar. 3. -e değmek: Is it worth this much trouble? Bu kadar zahmete değer mi? Yes, it´s worth the effort. Evet, zahmete değer. It´s worth seeing. Görülmeye değer.
English - Turkish Dictionary

be worth one´s keep

 (English - Turkish Dictionary) :
k. dili aldığı maaşın karşılığını vermek.
English - Turkish Dictionary

be worth one´s salt

 (English - Turkish Dictionary) :
k. dili aldığı maaşın karşılığını vermek; işinin ehli olmak.
 English - Turkish Dictionary

be worth one´s while

 (English - Turkish Dictionary) :
k. dili birinin harcadığı zamana değmek.
English - Turkish Dictionary

be worth one´s/its weight in gold

 (English - Turkish Dictionary) :
k. dili çok değerli olmak, ağırlığınca altın değmek/etmek; çok işe yaramak.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (175116k) Turkish - Germany Dict. çüş (94509k) Turkish - French Dict. açık (77457k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (69307k) Turkish - French Dict. ırmak (65815k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55348k) Turkish - French Dict. çatı (55321k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54319k) Turkish - French Dict. balık (52665k) Turkish - Germany Dict. hasır (50734k) Turkish - Germany Dict. ılım (50613k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (49741k)